Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Rafi Ay, dokuma, dokuma ve hazır giyim sektörünün üretim kapasitesinin daralmaya başladığını belirterek, “1,5 milyon kişinin doğrudan çalışıp 4 milyon kişiye gelir sağladığı büyük bir sektörüz. … Maalesef bu kadar büyük bir sektör yavaş yavaş büyüyor, darboğaza giriyor.” söz konusu.
Ay, “24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı” nedeniyle sendika merkezinde düzenlediği basın toplantısında, çalışma hayatı ve iş kolundaki konulara değindi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerden dokuma sektörünün de olumsuz etkilendiğini belirten Ay, çok sayıda dokuma işçisinin hayatını kaybettiğini ve çok sayıda işletmenin zarar gördüğünü söyledi.
Tekstil, dokuma ve hazır giyim segmentinin Türkiye’deki en büyük segmentlerden biri olduğunu ve her yıl ülkeye 20 milyar dolar ciro getirdiğini vurgulayan Ay, şöyle konuştu:
“Biz gerçekten bu ülkenin yerli ve milli bir şubesiyiz. Biz montajcı değiliz. Pamuktan son işine kadar yerli ve milli bir üretim süreci yürütüyoruz. 1,5 milyon kişiye doğrudan istihdam, dolaylı olarak da gelir sağlayan büyük bir departmanız.” 4 milyon kişiye maalesef bu çok büyük bir branş yavaş yavaş darboğaza giriyor bunun birçok sebebi var bugün konfeksiyon sektöründe üretimin düştüğü noktada fason üretimin sancılarını yaşamaya başladık. Çünkü markalar eskiden siparişlerini daha ucuza ve daha uygun yerlere taşırdı ama bugün markalar yavaş yavaş bu ülkeyi terk ediyor, tutunmak zorundayız.”
“Hızlıca markalaşmamız gerekiyor”
Türkiye’nin tekstil ve hazır giyimde marka olması gerektiğini işveren ve işveren kuruluşlarına defalarca anlattıklarını belirten Ay, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün bir ana markamız olsaydı veya dünyaca ünlü markalarımız olsaydı bu kararı alırdık ve bugünü çekmezdik. Hala markalaşmada geç kalmadık. Hızlı bir şekilde markalaşmamız gerekiyor. Çünkü biz dokumada çok önemli işler yapıyoruz, kaliteliyiz, teknikiz.dokuma yapıyoruz.türkiye’nin dokuma işçisi çok eğitimli bir işçidir, bir işi kaliteli bir şekilde zamanında üretip üretebilir.çünkü bunu bir teknikle destekleyemeyiz marka bazında, başka ülkelerde bu kaliteye ulaştıklarında orada daha ucuz işçilik varsa markalar oraya gitmeye başlıyor. Türkiye şu an bu durumda.”
“Vergi adaleti bir an önce sağlanmalı”
Nisan ayında tekstil sektöründe resmi rakamlara göre 133 bin kişilik bir kayıp yaşandığına işaret eden Ay, “Bunda elbette emeklilik ve depremin etkisi var ama bir önceki departman kapanan iş gücünün yerini alıyordu. kaldı, üretimdeki azalma nedeniyle bu iş gücü ikame edilemiyor. Bu kayıplar devam ediyor. söz konusu.
Çalışanlar için gelir vergisi dilimlerinin oldukça yüksek olduğunu belirten Ay, şöyle devam etti:
“Vergi dilimleri çalışanları çok mağdur ediyor. Hem dolaylı vergiler hem de doğrudan fiyatlar üzerinden alınan vergiler çalışanları olumsuz etkiliyor. Eskiden 2’nci vergi dilimine 11’inci ve 12’nci aylarda geçerdik, şimdi 5’inci aydan itibaren geçmeye başladık. . Yani 2. aydan 6 ayımız daha var.” Vergisini dilimden ödüyoruz. O yüzden burada vergi adaletinin bir an önce sağlanması gerekiyor.”
